Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

100 kitaplık listeden üçüncü kitap:DİRİLİŞ NESLİNİN AMENTÜSÜ KİTABINA ÖZ BİR BAKIŞ

                                                                        Kitabın ismi içeriği hakkında bize birkaç ipucu veriyor aslında. Sezai Karakoç’un hayat felsefesi Diriliş İnsanını tasvirden yola çıkar, tasvirini verdiği Diriliş İnsanını İslam’ı anlayan ve hayata tatbik eden halis bir mümin portresine oturtur. Ardından Mevlana’nın pergel metaforunu canlandırır. Bu metaforda (mecaz anlatım) pergelin sabit ayağı şeriatte iken dönen kısmı serbesttir, nasıl olsa evinden kopmamış ve döneceği yer bellidir hareketli ayağın.   Aşağıdaki alıntılarda görüneceği üzere kendini bilme ile başlayan oluş sırrı yavaş yavaş başka dünyalara açılır. İlimde, fikirde, sanatta eser verir Diriliş İnsanı. Dahası insanoğlu tarafından yapılan tüm eserlere, kâinata kısacası hayatın insanoğlunun kavrayabileceği nispette tezahür ettiği her alanda hikmeti ön plana alır, şiir ruhun pencerelerini Allah’a açıyorsa şiirdir yoksa onun deyimiyle bal değil balmumundan petektir.   Kâinatta hiçbir şey tesadü

100 kitaplık listeden ikinci kitap: İNSANLIĞIN DİRİLİŞİ

                       İNSANLIĞIN DİRİLİŞİ KİTABINA FİKRİ BİR BAKIŞ YAHUT TAHLİL ‘Bu dünya hayatı insan için hakikat savaşını vermekten ibarettir.’ Müslüman’ın dünyaya, olaylara bakış açısı dünyayı ahirete köprü diye telakki etmek, ahiretin tarlası görmekten ibarettir. Bütün oluşlar, olamayışlar, yapılanlar ve yapılamayanlar bu görüş etrafında halkalanır. Üstat Necip Fazıl’ın deyişiyle ‘Batının her sahada arayıp bulamadığı cennet İslam’da: her sahada içine düştüğü cehennemden kurtuluş yolu İslam’da, her şey İslam’dadır.’   Maddenin manayı kuşattığı ve adeta hiç dirilmeyecekmişçesine öldürdüğü bir dünyada yaşıyoruz. Amaçlarla araçların karıştığı, araçların kutsal, amaçların ezgin olduğu bir çağ bu. Teknik planda en güzel evler, arabalar ve insanın kullanması için meydana gelen tüm eşyalar olağanüstü iken bütün manaların tersyüz olmasıyla beraber insana hizmet etmesi gereken aynı eşyalar insanı hizmetçi kılmakta kendine. Modern ve mükemmel(!) kölelik statütüsüne yükselen insan,
                                ÇANAKKALE RUHUNU  BUGÜNE TAŞIMAK Çanakkale ruhu Asrı Saadete duyulan özlemin verdiği çaresizlik ve heyecanla 20. yüzyılda din, vatan, namus uğruna verilen mukaddes davanın direğidir. İslam aleminin parça parça fırkalara ayrılması bir yana tek bağımsız ve 6 asırdan beridir Cihanı adaletiyle  kuşatan, mukaddes  dava uğrunda bedel ödeyen ödeten devlet de yıkılma arifesinde sallantıdadır. Üstüne bir de Batı bu Cihan İmparatorluğuna teşhisi koymuş ‘Hasta Adam’ diye adlandırdıkları Devleti Aliyye’ yi masalarında çoktan pay etmişlerdir. Buna karşın hilafetin merkezi, şehirlerin efendisi İstanbul’u almak için Çanakkale’yi geçmesi gerektiğini bilen düşman tüm gücüyle ve son model silah teçhizatlarıyla Gelibolu Yarım adasını almak için harekete geçmiştir. Dünyanın her yerinden İslam davası için koşarak gelenlerin yazdığı bu tarih, Müslümanların ne kadar çaresiz dahi olsalar Allah’ın dini etrafında toplandıkları müddetçe zafere erişmeleri bakımından büyük

SEZAİ KARAKOÇ VE İSLAMIN DİRİLİŞİ KİTABI (Yüz kitaplık listeden ilk kitap)

Sezai Karakoç   Hakkında yazacağımız bu kısacık tahlil onu anlatmaya yetmeyecektir muhakkak. Burada uzun uzadıya rakamlara boğulup kronolojik bir perspektif de sunmayacağız sizlere. Onun neden bugünün ve yarının Türkiye’sinde belirleyici olacağını ve ne nispette önemli olduğunu anlayacağımız birkaç bilgi zaten sizi onu anlamaya ve kitaplarına yönlendirecektir. Aşağıda vereceğimiz İslam’ın Dirilişi adlı kitabının kısa ve öz tahlili de derhal sizi bu kitabı edinmeye ve bugüne değin şayet tanışmadıysanız tanımaya/anlamaya itecektir adeta. Bir yazar, mütefekkir, âlimle tanışmak demek sureten onunla bir araya gelmek değildir çünkü. Onun insanlığa bıraktığı mesajını özümsemek onu anlamaya ve anlatmaya yönlendirir sizi.   Onu iki kelimeyle sıfatla deseniz Anadolu evladı der kapatırız konuyu. Bu kavramın ne kadar önemli olduğunu bilmeyenlere basit bir terkip gibi gelebilir bu iki kelime.   Özellikle ideolojilerin pençesinde ruhu ölmek üzere olan insanın her geçen gün kimlik yozlaşmala
                          NEDEN BU KİTAPLAR? , YOLCULUĞA MUKADDİME   Çıkmış olduğumuz yolda başkaları gibi ezbere konuşmamak, bilmeden bildirme, olmadan oldurma sevdasına düşüp, tahrib yoluna saplanmamak için, kendimize bir yol haritası çıkarmamız gerekiyordu. Zamanın etrafımızı çepeçevre kuşattığı ve tüm olayların aleyhimize işlediği bir anda ise henüz ‘tam olmamış’ halimizle sizlere ne bir liste, ne de harita verebilirdik. Biz de etrafımıza şöyle bir bakındık. İslam Ümmetinin uyuyan gençlerini uyandırmak, onları harekete geçirmek, yeni bir dünya kurmaları için onlara yol göstermek davasında olan birilerine ihtiyacımız vardı. Elbette ki bu listeyi seçmemiz, yalnızca bu listenin okunabilir, başka listelerin ise okunamaz yahut hakikate götüremez olması demek değildir asla. Zira İslam milletlerinin yeniden topyekûn bir araya gelmesi için çalışan, tanıdığımız-tanımadığımız sayısız nefer var yeryüzünde. ‘Bu kitaplardan başka kitap tahlili yayınlamayacak mısınız? Bu liste üzerinden