Roger Garaudy Müslüman olmandan tam bir sene önce kaleme aldı bu eseri. Dolayısıyla yazdıklarında bulunan hakikat paylarını ve diğer görüşlerini gözden geçirirken, kitabı okurken bu hakikati unutmamak gerekiyor. Garaudy batının koynunda yetişmiş ama aklını batının hurafelerine teslim etmemiş, kanaatimizce İslam’a objektif bir şekilde bakarak yorumlamıştır meseleleri. Nitekim yazdığı bu eserde de bu tutumu aşikârdır. Garaudy İslam’ın hakikatleriyle aklını Batının pisliklerinden arındırmış ve İslam’ın geleceğe ayinedarlık eden kadim tarihinde zihnini yeniden ihya, zeminini ise inşa etmiş bir mütefekkirdir. Garaudy bir batılı olmasına rağmen İslami gerçekleri hiçbir idealleştirmeye gerek duymaksızın en sahih halleriyle titizce ele almıştır. Avrupa’da intişar eden İslamofobi anlayışını kırmaya çalışmış, İslam’a batı gözlüğüyle bakanın karanlıktan başka bir şey göremeyeceğini bildiği için hakikat gözlüğüyle bakıp öyle tahlil etmiş ve hidayeti bulmuştur. Garaudy kendisi hakkında çok