Ana içeriğe atla

MÜJDE! AKINCI FİKİR DERGİSİ 4.SAYISI YAYIMLANDI!


AKINCI FİKİR  bu sayısında koronavirüs sebebiyle gündemimizi yakından ilgilendiren, Kur’an ve Sünnet ışında başımıza gelen bela ve musibetlere karşı tutumumuzun ne olması gerektiği hakkında Selim Seyhan Hocamızla yapmış olduğumuz mülakatı, Üstat Necip Fazıl’ın her Müslüman gencin başucu kitabı olması gereken “İdeolocya Örgüsü”’nden “Ruhçuluk Üzerine” bölümüne binâen yazılmış denemeyi, dünyaya tamah etme, koltuk ve şöhret sevdası uğruna dava etrafında birleşen fikirlerin, yaşamların ve heyecanların nasıl davadan uzaklaştığını bir hikâye niteliğinde sunan Mustafa Kutlu’nun “Ya Tahammül Ya Sefer” adlı eserinin tahlilini, İslam’a girmesiyle adeta suyun akışını hızlandıran, Rasulûllah’ın “Benden sonra bir peygamber gelseydi bu Ömer olurdu.” övgüsüne mazhar olan Râşit Halifelerin ikincisi olan Hz. Ömer’in ve gönülleri fetheden bir Hak aşığı olan, Yunus Emre’nin hayatını önce anlamaya ve sonra anlatmaya çalıştı. Gayret bizden Tevfik Allah Teâlâ’dandır diyor ve okuyucularımızın duâsına tâlip olduğumuzu bildiriyoruz. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere Rabbimize emanet olunuz.

Geçirmiş olduğumuz bu zorlu süreçte,Müslümanlara faideli olması amacıyla dergimizin pdfsini tüm okuralara ücretsiz bir şekilde açıyoruz.Çalışma bizden, muvaffakiyet Allah'tandır.
Derginin pdfsine şu linkten erişebilirsiniz:

https://drive.google.com/open?id=1CD2O5PUAqYwOpL2Xrvuj03blPszNdnQH

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEZAİ KARAKOÇ VE İSLAMIN DİRİLİŞİ KİTABI (Yüz kitaplık listeden ilk kitap)

Sezai Karakoç   Hakkında yazacağımız bu kısacık tahlil onu anlatmaya yetmeyecektir muhakkak. Burada uzun uzadıya rakamlara boğulup kronolojik bir perspektif de sunmayacağız sizlere. Onun neden bugünün ve yarının Türkiye’sinde belirleyici olacağını ve ne nispette önemli olduğunu anlayacağımız birkaç bilgi zaten sizi onu anlamaya ve kitaplarına yönlendirecektir. Aşağıda vereceğimiz İslam’ın Dirilişi adlı kitabının kısa ve öz tahlili de derhal sizi bu kitabı edinmeye ve bugüne değin şayet tanışmadıysanız tanımaya/anlamaya itecektir adeta. Bir yazar, mütefekkir, âlimle tanışmak demek sureten onunla bir araya gelmek değildir çünkü. Onun insanlığa bıraktığı mesajını özümsemek onu anlamaya ve anlatmaya yönlendirir sizi.   Onu iki kelimeyle sıfatla deseniz Anadolu evladı der kapatırız konuyu. Bu kavramın ne kadar önemli olduğunu bilmeyenlere basit bir terkip gibi gelebilir bu iki kelime.   Özellikle ideolojilerin pençesinde ruhu ölmek üzere olan insanın her geçen gün kimlik yozlaşmala

İnsanlığın Medeniyet Destanına Eleştirel Bir Bakış

Besmele, Hamd ve Salat-u Selamdan sonra... Öncü bir kuşak için okunması ve tefekkür edilmesi gereken 100 kitaplık listenin  10. Kitabı "İnsanlığın medeniyet destanı". Her biri dünya çapında yankı oluşturan  Roger GARAUDY'nın 60'ı aşkın eserinden sadece biri.Garaudy bu eseri müslüman olmadan 4 sene önce yazdı. Bu kitabın hedefi tarihe bakış açısının değiştirilmesi gerektiğini göstermek; batının aslında çoğu insanın düşündüğü gibi örnek alınacak,ulaşılması gereken hedef olarak konulacak bir yerinin olmayışını gözler önüne sermek.Malum olduğu üzre ülkemizin bir kısmı batıyı bu şekilde görenlerden oluşmakta. Motamot şekilde batıya uyarsak gelişiriz, batı gibi oluruz düşüncesinde debelenip durmaktalar. Meseleye  iki farklı açıdan bakmak istiyorum:  1. Bizim soylu bir kültürümüz, tarihimiz varken batı kültüründen ne umuyoruz? Eğer terakki umuyorsak batıya değil kendi kültürümüze, İslam kültürüne, aslımıza dönmeliyiz. Çünkü iki medeniyet arasında sıkışıp kalmaktansa k

Ya Tahammül Ya Sefer (13. Kitap)

  Hayatımızı ortasından ikiye biçecek, kendi içimize ya sefer yapıp aslımıza rucumuza ya da tahammüllerle çevrili bir hayatla avunmamıza götürecek ve   bizi iki seçenek arasında bırakacak bir cümle: 'Ya Tahammül, Ya Sefer.'   Tahammül. Neye tahammül? Ve niçin tahammül? Tahammül edilecek şeylerin dönüp dolaşıp irca edildiği makam, hayatı anlamlandırma uğraşında nerede duruyor? Sonsuzluğa açılan bir kapıya köprü değilse tahammül, yaratan tarafından takdir edilmiş ömürde, ne diye katlanmalı bunca şeye Tahammülden geçtik diyelim, sefere çıkmaya niyetliyiz, çıktığımız seferin bizi ulaştıracağı mevki de neresi? Yolun sonunda yolcu umduğunu bulabilecek mi? Umduğunu bulamayacak yolcu neden yolun meşakkatlerine katlanma tahammülü göstersin ki? Bir takım sorularla çevrili zihnimiz, bu sorular bize ya hakikatin kapısını açacak yahut tahammül edeceğiz içerisinde bulunduğumuz ortama…   Yola çıkarken mücahitliklerinden taviz vermeyecek ve davayı ters istikametine dö